22 Mart 2020 Pazar

belirsiz

o kadar büyük bir boşluktayım ki,
keşke o boşluğu tanımlayabilecek kelimeleri bir araya getirebilecek yetiyi kendimde bulabilsem.

son rüya

unutulmak,
ufalanmak istiyorum
yersiz ve sebepsiz acılar ediniyorum salkım salkım,
dallarıma asıyorum gözyaşlarımı
sonbaharda döküp,
ilkbaharda açıyorum
uçurumlara gidiyor
ve sonra geri dönüyorum
vakti belirsiz kahkahalarla tırmanıyorum hayata
parçalarım kayboldukça sende arıyorum
fakat hiçbir şey bulamıyorum
saç tellerimi bırakıyorum sayfalara,
umarsız düşlerimle beraber...
siliyorum sonra.
sayfa yırtılınca
sona geldiğimi fark ediyorum.

sonsuz huzur

gölgelere sığınıyorum
ahmak ıslatanlara yakalanıyor,
rüzgara takılıyorum
fotoğraflarına bakıyorum arada
güçlü kalabileceğime inancım azaldıkça, 
kendimden korkar oluyorum
anlamlandırılamaz bir hal alıyorum günden güne
insanlar çekilmiyor, türkülere karışıyorum
tütün ahvale dayanmıyor,
kalem kağıda doymuyor
geceyi sabaha bağlıyorum
yıldızlarla muhabbet edip, 
güneşten kaçıyorum
sonsuzlukta kaybediyorum düşüncelerimi,
bazen de seni.
kaçıyor gibisin benden
koşacak derman bulamıyorum dizlerimde
kokunu takip ediyorum
fakat günden güne yitiriyorum sana dair her şeyi
herkeste senden bir parça arıyorum
bulamadıkça sinirleniyor
sinirlendikçe deliriyorum.
son yudumumu alayım
sonra defolup gidiyorum. 

şeffaf

güzel bir griliğin içerisindeyim
hava soğuk, 
etraf ıssız
ve ben yine sokakta kilitli kalmışım
sana yaklaştıkça çevremdeki sis çoğalıyor
gülüşüne erişemem diye çok korkuyorum
son olacaksa bile sarılmak istiyorum sana,
öpmek istiyorum seni titrek rüzgarlı havada
haklısın
olmayacak dualara amin derim ben hep esasında
dermansız bir hastalık
ya da tedaviye yanıt vermeyen bir hasta
düşünüyorum da
herkes hata yapar
tanrının hatası ben olmalıyım.
eğer sonuna kadar böyle devam edecekse
pes ediyorum tanrım. 
artık gücüm kalmadı çünkü 
dipten, 
o dibe çekilmekten çok yoruldum.