ziyadesiyle yorgun vaziyetteyiz
lakin keyfimiz paşada yoktur
hal böyleyken şiirler okunuyor atilla'dan
en çok onu seviyor bizimki
"hadi sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim." diyor atilla.
sonra zaten içmeden de sarhoş oluyorsun
gökyüzü çalarken laciverte
tüm insanlık çekilmişken evlerine
sokak sakin,
sessizlik gürültülü ve kuşlar hep özgür işte
gazete yaprakları gibi kısa ömürlü bir gün diliyoruz
çocukları düşünüyoruz,
suçsuz olanları,
neleri neleri...
sonra da tanrı var mı yok mu diye derinlemesine dalıyoruz muhabbete
varsa da neden böyle ki her şey diye sitem ediyoruz biraz
biz iyi insanlar mıyız acaba?
lakin keyfimiz paşada yoktur
hal böyleyken şiirler okunuyor atilla'dan
en çok onu seviyor bizimki
"hadi sen git, beni yalnız bırak, bu akşam iyi değilim." diyor atilla.
sonra zaten içmeden de sarhoş oluyorsun
gökyüzü çalarken laciverte
tüm insanlık çekilmişken evlerine
sokak sakin,
sessizlik gürültülü ve kuşlar hep özgür işte
gazete yaprakları gibi kısa ömürlü bir gün diliyoruz
çocukları düşünüyoruz,
suçsuz olanları,
neleri neleri...
sonra da tanrı var mı yok mu diye derinlemesine dalıyoruz muhabbete
varsa da neden böyle ki her şey diye sitem ediyoruz biraz
biz iyi insanlar mıyız acaba?
Atilla mutlu üzgün bi akşam gecirmiş gibi
YanıtlaSilIçmeden sarhoş olmamış, o bence sarabı görmüş
Şarabın kırmızlığı kalbini bulandırmış
mutsuzmuş gokyüzü lacivertken neden kırmızı degilmiş
Sokaklar boşsada evler doluymuş bak!
Oysa Atillanın yalnızlığı poşet gibi. Gazete günlük kayboluyor plastikse doğada yıllar yıllar.. bilirsin.
çocukları düşünen bi çocuk bence Atilla tanrıyı tanımıyor.
tanısaydı hiç olur muydu "Onun" kırbacı.
şarabın kırmızılığı kalbinden ziyade aklını bulandırmış gibi, kalbi hala berraktır belki
Sil